Teklif Listesini Temizle
Teklif Listesine Git
tr
Burası Bizim İkinci Evimiz

Burası Bizim İkinci Evimiz

NSK Group’ta Mühendislik Grup Liderliği yapan Melek Ergüven, 17 yıldır nasıl gelişerek çalıştığını ve bir kadın olarak iş hayatı serüvenini anlattı. Ergüven, genç çalışanlara da önerilerde bulundu. 

 

NSK Group’un emektar çalışanlarından Melek Ergüven, hem yıllar içinde yaşadığı tecrübeleri paylaştı hem de şirketin nasıl gelişerek büyüdüğüne değindi. Ergüven ilk yıllardaki heyecanına değinerek “İlk başladığım yıllarda ‘Hacı Amca bana “Kızım çok şanslısın fabrikanın beyninde işe başladın. Bu şansını iyi değerlendir.” demişti. Bu sözü ilk duyduğumda çok şaşırıp heyecanlanmıştım ama bende bu şansımı iyi değerlendirdiğimi düşünüyorum.” diyor.

“Fabrika zaman içinde çok gelişti”
Zaman içerisinde yaptığımız işin boyutu ve şekli değişti. 17 yıl önce 2 boyutlu çizimler yapıyorduk, şimdi artık 3 boyutlu yapıyoruz. Bunun yanında ekibimiz uzmanlık alanlarına göre bölündü. Ar-Ge, proje, ürün geliştirme ve ürün revizyon olarak ayrıldı. Ama yine mühendislik grubundayız. Şuan ki fabrikanın durumuna baktığımızda, fabrikamızın çok geliştiğini ve ilerlediğini düşünüyorum. Önceleri kendi bünyemizde çok az test yapabiliyorduk, şimdi işimizin gerektirdiği hemen hemen bütün testlerimizi bünyemizde yapabiliyoruz.

Sıfır hata için düzen şart
Düzenli ve planlı çalışmanın yapılan işi hızlandırdığına değinen Ergüven, çalışırken özen gösterdiği hususlardan şöyle bahsediyor: “Planlı ve düzenli çalışmak benim için çok önemli. Dağınıklığı hiç sevmiyorum. Zaten çalıştığımız bölüm de bunu gerektiriyor. Düzenli çalıştığınız takdirde bir sonraki hafta yapacağınız işi önceden biliyor oluyorsunuz. Böylece sıfır hataya yakın bir sonuç elde etmeye çalışıyoruz.”

“İşe başladığımda 6 ay bilgisayara oturamadım”
Yeni başlayan arkadaşlara geçmişte yaşadıkları zorlukları da aktardığını belirten Melek Ergüven, “Genç arkadaşlara, ‘Klimalı bir ortam, işe girdiğiniz gibi bilgisayar başındasınız ve bütün imkânlarınız sağlanıyor. Burada her şeye sahipsiniz.’ diyorum. Tabii bilemiyorum beni anlıyorlar mı ama ben o zorlukları yaşadım. İlk işe başladığım zamanlarda 6 ay bilgisayar başına oturamadım. Sadece fotokopi, getir-götür işlerini yapıyordum.” diyor.

“Burası bizim ikinci evimiz”
Bir ailenin içerisinde çalıştıklarını belirten Ergüven, şirketin aslında ikinci evleri olduğunu söylüyor. İşini çok sevdiğini belirten Ergüven şöyle devam ediyor: “3 gün işe gelmediğim zaman 4. gün muhakkak buradayım. Buranın havasını teneffüs etmem gerekiyor. Ayrıca firmamız aile şirketi olmasına rağmen kurumsal bir yapıya da sahip. Çalışma ortamında arkadaşlar bana ‘Melek Abla’ diye hitap ederler. Ama bu aramızdaki profesyonelliği kesinlikle etkilemez.”

“Kirlenmekten korkmayın”
Fabrika sayesinde çok şey öğrendiğini belirten Ergüven “Ben de arkadaşlarıma öğretmek istiyorum. Bunun için elimden gelen her şeyi yapıyorum. Yeni gelen arkadaşlarıma “Kirlenmekten korkmayın, içeri girmekten orada çalışan arkadaşlara soru sormaktan çekinmeyin. Gidin, gezin, her türlü soruyu sorun.” diyorum. Soru sormanın öğrenmek için çok önemli olduğunu aşılamaya çalışıyorum.” diyor.

“Adını Melek koyun”
Tam bir yenilik aşığı olduğunu söyleyen Ergüven bu durumu şöyle açıklıyor: “Mesela hiç yapılmamış yeni bir ürün. Yeni bir ürün geldiği zaman ben yapmak istiyorum, ben tasarlamak istiyorum. Zaten genellikle de öyle oluyor. O beni çok motive ediyor. Ürün ortaya çıktıktan sonra “Onun adını Melek koyun” demek istiyorum. Bir sanayi firmasında kadın olarak çalışmak beni mutlu ediyor. Çünkü benim babam da torna ustasıydı. O yüzden gurur duyuyorum. Ayrıca hiç bir zorluğunu da yaşamadım, yaşamıyorum.

“Hedefim iyi bir lider olmak”
Geleceğe dair hedefleri olduğunu belirten Melek Ergüven “Hedeflerim arasında iyi bir lider olmak var. Daha önce burada eğitmiş olduğum arkadaşlarım sağolsunlar sürekli arıyorlar beni. Bundan gurur duyuyorum ve bu şekilde devam etmek istiyorum. Eğer bir gün buradan ayrılırsam, şuanda onu düşünemiyorum. Ama eğer ayrılırsam, hobi olarak evde pasta yapıyorum. Ufak bir butik pastane açmak istiyorum.” diyor.

"Çalışan anne olmak çok zor”
Evli ve bir çocuk annesi olan Ergüven; “Bir kızım var üniversitede okuyor. Çalışan bir anne olmak çok zor. Yani evladını bırakıp işe gelmek kolay değil. O hasta olduğu zaman sen iştesin. Zor bir süreç ama işimi çok sevdiğim için ikisini birlikte yürütebildim, ve buna devam edebiliyorum. Kızım şuan İzmir’de bizden ayrı. Zamanında ben onu bırakıp işe geldim. Şimdi de o beni bırakıp İzmir’e gitti. Hayat işte böyle.” diyor.

“NSK Group benim ailem”
Şuanda işletme fakültesi 3. sınıf öğrencisi olduğunu belirten Melek Ergüven, hala eğitimden kopmadığını söylüyor ve ekliyor: “Ayrıca yabancı dil eğitimi alıyorum. Zaten kendisini geliştirmek isteyen arkadaşlarımızın eğitim ücretini firmamız karşılıyor. NSK Group’ta çalışmaktan çok memnunum. Yani burası benim ailem. Başta Ömer Bey, Sinan Bey, Fikret Bey, Yavuz Bey herkese çok teşekkür ediyorum. Hem kötü günümde hem iyi günümde her zaman benim yanımdalar. Hepsini çok seviyorum.